29 Ocak 2014 Çarşamba

Stanislas Wawrinka

Wawrinka  gerçekten de muhteşem bir turnuva çıkardı.Final maçında o ikinci sete başlangıcındaki servis kırdığı oyun aklıma geldikçe vay be işte tenis budur diyorum.Bu videoyu arada bir seyretmek bütün tenis severlere iyi gelir.

Bir de hemen ardından ;

bunu seyredip, direk maça çıkın:)

Tabi bir seyirci olarak, bundan keyif almamın yanında bu nasıl oldu acaba diye de merak ettim.Aslında geçen seneki Avustralya Açık'ta, Stan'in Djokovic ile oynadığı epik maç hala hafızalarda.Çok yazık olmuştu diye düşünmüştüm, o maçtan sonra.Gerçi Djokovic yenilse ona da yazık olacaktı, çünkü ikisi de muhteşem oynamıştı.Yani geçen seneden beri Wawrinka zaten hep yükselerek geldi bu seneki turnuvaya.Wawrinka'nın her ne kadar yaş olarak geç de olsa sürekli yükselen bir form grafiği var:

2007 - Dünya sıralamasında ilk 40'ta tamamlıyor
2008 - Dünya sıralamasında ilk 10'da tamamlıyor
2009 -Dünya sıralamasında ilk 25'ta tamamlıyor
2010 - Dünya sıralamasında ilk 25'te tamamlıyor
2011 - Dünya sıralamasında ilk 20'de tamamlıyor
2012 - Dünya sıralamasında ilk 20'de tamamlıyor
2013 - Dünya sıralamasında ilk 10'da tamamlıyor

2008 yılındaki keskin çıkışı dışında sürekli bir istikrar söz konusu.Başarıdaki en önemli unsurlardan biri olan istikrara sahip olduğunu anlıyoruz.Peki Nadal'ı nasıl yendi sorusunu bir çok kişi merak ediyor.Bu konuyla ilgili çok güzel tespitlerin olduğu bir yazı linki:
Fazla teknik detaya girmeden ilk setle ilgili şu istatistiklere bakın:
11/11 ilk servisten alınan puanlar
 3/3 servis voleden alınan puanlar
 5/5 file önü puanları

yani Nadal'a nefes aldırmamış Stan.Nadal da maç sonrası verdiği röportajda elinden gelenin en iyisini yaptığını söylüyor ve sakatlığı ile ilgili sorulara da, sırt ağrılarının oyununu etkilediğini ama esas konuşulması gerekenin bu olmadığı, Wawrinka'nın mükemmel oyunu olduğunu belirterek, rakibini de onore etmiş oluyor.Rekabet ne kadar büyük olursa olsun bu tarzdaki reel yaklaşım, hem de hemen maçın ardından verilen bu röportajda Nadal'ın ne kadar olgun bir sporcu olduğunu gösteriyor.Bu karakteri de onu birçok alanda ön plana çıkarıyor.Turnuva'da finali kaybetse de turnuva boyunca sosyal medyada en çok tweet atılan tenisçiler 
arasında 1. liği kaptırmıyor.İşte liste - en çok tweet lenenler-

  1. Rafael Nadal
  2. Roger Federer
  3. Stanislas Wawrinka
  4. Novak Djokovic
  5. Del Potro
  6. Li Na
  7. Ana Ivanovic
  8. Maria Sharapova
  9. Eugenie Bouchard
  10. Dominika Cibulkova

Koçlar açısından bakıldığında da durum oldukça ilgi çekici.Ivan Lendl, Boris Becker, Stefan Edberg yani yaşayan efsaneler.Daha fazla göz önünde olanlar onlar.Magnus Norman ise sanki biraz daha arka planda kalmış gibi, turnuva başlarken.Tabi finalden sonra Magnus Norman'ın da keyfine diyecek yoktur.Önce Soderling ile yakaladığı başarılar ve şimdi de Wawrinka'nın şampiyonluğu.Bu şampiyonluktan sonra Stan'in sıralamada 3 numaraya yükseliyor olması da diğer önemli bir faktör.

  • Bu finale kadar 12 maçta Nadal'ı hiç yenememiş, hatta set bile alamamıştı
  • En yaşlı, ilk defa Grand Slam kazanan tenisçi -28 yaş- (ivanisevic'ten sonra)
  • 1993'te Brugera'dan sonra, bir Grand Slam turnuvasında hem dünya 1 numarasını hem de 2 numarasını yenen ilk tenisçi.

Yukarıdakiler de Wawrinka'nın hayranlıkla seyredilesi bir Grand Slam'den sonra, elde ettiği başarılarının bir kısmı.


Bu muhteşem backhandi uzun süre daha seyrederiz umarım.

Son olarak da Wawrinka'nın dövmesinde ne yazıyor : 

'Hep denedin hep yenildin. Olsun.Yine dene.Yine yenil.Daha iyi yenil.'